Dijital Pazarlama mı Geleneksel Pazarlama mı?

Markaların belli bir kısmının çoğu zaman karar vermekte zorlandığı geleneksel pazarlama mı dijital pazarlama mı sorusu akıllarda soru işareti olarak kalabiliyor. Bu soruya açıklık getirelim.

Geleneksel Pazarlama

Geleneksel pazarlama, 1930 yıllarında ortaya çıkmış ve o günlerden bu yana farklı iletişim kanalları yoluyla reklam ve pazarlama yapılmıştır. Geleneksel pazarlama da fiziksel dünyada karşımıza her an çıkabilecek iletişim araçları kullanılmaktadır. Gazete, dergi, televizyon, radyo, billboard tabelaları vb. gibi kanallar ile insanlara pazarlama yapılmaya çalışılmaktadır.

Geleneksel pazarlamanın faydalarına değinecek olursak, bulunduğunuz yerel bölgedeki hedef kitlenize ulaşmanız kolay olacaktır. Örneğin bir radyo yayınına, yerel TV kanalına, yerel gazeteye reklam verirsiniz ve hedef kitlenize ulaşabilirsiniz. Bu pazarlama yönteminde ulaşabileceğiniz ‘bir üst sınır hedef kitlesi’ belirlersiniz ve o kitleye kısmen ulaşırsınız. Kısmen diyorum çünkü insanlar, her zaman billboardlara dikkat etmezler veya radyodaki reklamları dinlemeyi sevmezler. Kısacası tam anlamıyla etkileşim mümkün değildir. Bunları da göz önünde bulunduracak olursak ulaşmak istediğiniz potansiyel müşteri havuzunuz gittikçe daralacaktır. Özet ile geleneksel pazarlama yönteminde ulaşabileceğiniz kitle kolay ama kısıtlıdır.

Dijital Pazarlama

Dijital pazarlama, 1978 yılında bir ‘Dijital Ekipmanlar’ markası tarafından gönderilen E-Mailler ile temelleri atılmıştır. E mail Marketing, Türkçe karşılığı ile ‘E-Posta Pazarlaması’, belirlemiş olduğunuz hedef kitlenizin e posta adreslerini bir havuz içinde topladıktan veya bu havuzu tedarik ettikten sonra ürünlerinizin, hizmetinizin, markanızın tanıtımını yapmak ve potansiyel müşterilerinize erişmenizi sağlayan bir yöntemdir.

E-posta pazarlaması viral olduktan sonra bu yöntem birçok marka tarafından vazgeçilmez olmuştur. Akabinde internet kullanıcılarının artması ve internete yönelen alışveriş ile birlikte internet siteleri büyük önem kazanmıştır. Web siteleri revaçta olmadan önceki dönem aralığında internet sitesi sahibi birçok marka bu alanda rakiplerine göre rekabete 1-0 önde başlamışlardır. Tabi bu alanda son kullanıcının memnuniyetine, deneyimine yönelik farklı ve özgün stratejiler geliştiren markalar, sektörde daha sağlam temeller atmış ve köklü rakiplerini geride bırakmışlardır.

Sonrasında, adeta insan hayatının vazgeçilmez parçaları olan dev sosyal medya platformları kurulmuştur. Bu sosyal medya mecralarından bazı ve en önemlileri Facebook, Instagram, Twitter, LinkedIn, Pinterest’dir. Böylelikle artık SMM(Social Media Marketing), Türkçe karşılığı ile ‘Sosyal Medya Pazarlaması’ oluşmuş, markalar ve markasını oluşturmak isteyenler için muhakkak bir değere sahip olmuştur.

Mantıken düşünecek olursak, gününün bir kısmını veyahut büyük bir zaman dilimini sosyal medya platformlarına ayıran çok büyük bir kitle mevcut. Bu kitle, genel itibari ile eğlence, bilgi, sosyal bir çevre oluşturmak için sosyal medya platformlarını kullanmaktadır. Bu denli büyük bir kitleyi kendi yörüngenize çekebileceğinizin farkında mısınız? Bunun farkına erken varan birçok marka, şu anda inanılmaz bir güce sahip. Merak etmeyin. Geç olması, imkansız olması anlamına gelmez. Ki halen bazı şeyler için geç değil. Her zaman kilit kural, özgün, farklı ve doğru bir stratejiye sahip olmak. Unutmayın! Erken başlayan değil, istikrarlı ve planlı çalışan sektörde zirve koltuğuna oturur. Böylelikle artık sosyal medya pazarlaması da devreye girmiş ve Dijital Pazarlama kanallarına bir branş daha eklenmiş oldu.

E posta ile temelleri atılan dijital pazarlama, her gün gelişen, değişen ve yeni özellikler ile karşımıza çıkan platformlar ile gücüne güç katmaktadır. Bunu doğru kullanabilmek, daha da önemlisi dijital pazarlamayı öğrenmek markanız için ‘beslenmek’ kadar önemlidir. Nasıl ki beslenmek hayati işlevlerimizi devam ettirmek için vazgeçilmez ise dijital pazarlama da markanız için bu denli büyük bir öneme sahiptir.

Geleneksel ve Dijital Pazarlamanın farkını karşılaştırmak adına bazı örneklere göz atalım.

Dijital Pazarlama vs. Geleneksel Pazarlama

Her iki pazarlama yönteminin de hedefe yönelik stratejileri bulunmakla birlikte her ikisinin de değeri büyüktür. Burada kastetmek istediğim; artık günümüzde neredeyse her şey dijital olmuşken, insanlar dijital olmuşken, markalar dijital olmuşken haliyle dijital pazarlamanın konumu da aynı oranda artmış ve sağlamlaşmıştır.

Elbette ki bulunduğunuz sektöre, coğrafi konumunuza, sosyokültürel ve sosyoekonomik durumlar gibi belirleyici unsurları göz önüne alıp, analizleri gerçekleştirdikten sonra geleneksel pazarlama yöntemleri, dijital pazarlama yöntemlerinin önüne geçebilmektedir.

Şimdi, geleneksel pazarlama ve dijital pazarlamayı karşılaştıran bir örnek ile devam edelim.

Gazete Reklamcılığı

Farz edelim ki birçok ürününüz var ve bu ürünleri doğal olarak satmanız gerekiyor. Aklınızdaki plan bulunduğunuz şehirdeki yerel bir gazeteye ilan vermek. Yerel gazete ile anlaşmaya vardıktan sonra gazetenin bir sayfasının köşesinde bir reklam yeri kiraladınız ve ürünlerinizi burada tanıttınız. Sonuç sizce ne olur? Bulunduğunuz coğrafi konumu, gazete okuma oranını, kültürel durum gibi kriterleri es geçip genelleme yapacak olursak, çoğumuz gazetenin reklam alanına bile bakmayız. 100 kişiden 90 ı reklamınızı görmeyecek, 5 kişinin dikkatini çekecek, geriye kalan 5 kişinin ‘belki’ dikkatini çekecek ve sizinle iletişime geçmesini sağlayacaktır.

Facbook/Instagram Reklamcılığı

Yukarıdaki örnek ile aynı mantık üzerinden devam edelim. Yine birçok ürününüz var ve satmak istiyorsunuz. Şimdi de Facebook veya Instagram reklamcılığı ile bir pazarlama planı uygulayacağız. Burada network marketing(ağ pazarlama) gibi farklı dijital yöntemler de işin içine dahil edilebilir fakat şu an buna burada değinmeyeceğim. Sadece reklam verme üzerinden yolumuza devam edelim. Gönderinizi veya hikayenizi reklam olarak verdikten sonra beklemeye koyulun. Şimdi de kendinizi kullanıcı yerine koyun.

Elinizde bir cep telefonu. Biliyorsunuz ki, cep telefonu genel itibari ile televizyon, gazete gibi araçlardan daha küçük boyutlara sahiptir. Biliyorsunuz ki, daha küçük boyutlarda olan araçlara dikkatimizi daha çok veririz. Bundan dolayı telefonumuzu kullanırken ince detayların gözümüzden kaçması pek olası değildir. Instagram’da gezerken bir gönderi karşınıza geldi ya da hikayelere bakarken reklam olan bir hikaye karşınıza geldi. Dikkat eder misiniz? En azından her çıkan reklamı ‘görmüş’ oluyoruz. Böylelikle gazete ilanlarına göre etkileşime geçme ihtimali burada daha yüksek seviyelerde olmaktadır.

Bundan dolayı dijital reklamcılık üzerinde hitap ettiğimiz kitle inanılmaz büyüklüktedir. Sadece bulunduğunuz şehir veya bölge değil, bulunduğunuz ülke keza dünya çapında bir kitleye hitap edersiniz.

Hangi durum olursa olsun, ister geleneksel ister dijital. Her iki yöntemi kullanmak için de ‘pazarlamanın’ kendisini bilmeniz gereklidir. Pazarlama deyince genel itibari ile insanların aklına ‘kapı kapı dolaşıp ürün satmaya çalışmak’ gelir. Halbuki durum kesinlikle bu değildir. Bu örnek, sadece bir satış tekniğidir. “Pazarlama, para kazanma sanatıdır.” Ürününüzü veyahut hizmetinizi ne kadar doğru bir şekilde karşı tarafa sunabilirseniz, empoze edebilirseniz o denli başarılısınızdır. Bundan dolayı hangi sektörde olursanız olun, ister tıp ister eğitim ister mühendislik, kısacası sektör fark etmeksizin pazarlama her alanda olmalı ve uygulanmalıdır.

Sizde yorumlarda düşüncelerinizi belirtmekten çekinmeyin 😊. Tecrübe edindiğiniz pazarlama stratejilerini diğer kullanıcılarla paylaşabilir ve beyin fırtınaları oluşturabilirsiniz.