Herhangi bir işe başlayacağınızda ilk olarak o işin püf noktalarını bilmeniz gerekir. Bunlar arasında sektör analizi, ülke ekonomisi, sosyal durum, rakip analizi, güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler gibi kritik noktalar bulunmaktadır ve bunları mutlaka gözden geçirmeniz gerekmektedir. Bir sektöre bodoslama girmek hem sizi hem de maddiyatınızı tüketir ve hüsranla sonuçlanır. Gerekli analizlerinizi yaptıktan sonra sektöre girmek için bir problem olmadığını düşünüyorsanız veyahut zaten hâlihazırda bir sektör içerisinde çalışmalarınız devam etmekteyse sıra artık süper güç haline gelen internet dünyasında kendinizi tanıtmakta ve satışlarınızı gerçekleştirmekte.
Düşünün, artık alışverişlerimizi, yemek siparişlerimizi, araç ve eşya alım satımlarımızı, kimlik, pasaport ve benzer diğer işlemlerimizi E-Devlet platformu üzerinden internet aracılığıyla gerçekleştirmekteyiz.
Peki, markanızın internet üzerinde yer edinip, bilinirliğinizi ve satışlarınızı arttırmayı nasıl başaracaksınız? Cevap, Dijital Pazarlama.
Bu yazı da Dijital Pazarlamanın Temellerini öğrenerek, gönül rahatlığıyla kendiniz için uygulamaya koyulabilirsiniz.
• Web Sitesi Oluşturun
Dijital dünyaya girişin ilk adımı işinize, kendinize, markanıza özgü bir web sitesi oluşturmaktır. İnternet siteniz, sizin sanal dünyadaki aynanızdır. Yukarıda da bahsettiğim gibi artık neredeyse tüm işler internet üzerinden halledilebilmektedir. Sitenizi oluşturmadan önce size ve işinize uygun domain(alan adı) seçmeniz gerekiyor. Bu sizin kullanıcılara internet üzerinde yol gösterici tabelanız olacaktır. Bundan dolayı alan adınızı seçerken dikkatli olmalısınız. Örneğin, .com uzantısı dolu olan bir domainin .net uzantısını almamalısınız. Daha kreatif düşünerek uygun alan adınızı ve marka isminizi bulabilirsiniz ve bulduğunuzda da kesin çözüm için .com, .net ve .org uzantılarını bir arada alırsanız ileride oluşacak sorunları net olarak kesebilirsiniz. Çünkü benzer veya aynı marka isminde olan başka firmalar da bulunabilir. Bundan dolayı konum olarak daha alt seviyede kalabilir veyahut başka birisi sizin alan adınızın başka bir uzantısını alarak üzerinizden prim yapabilir.
Sosyal medya hesaplarınız, harita ve iletişim bilgileriniz, sunduğunuz hizmet veya ürünler web siteniz ile ilişiği olacağından sitenizin tasarımı özgün ve kullanışlı olmalıdır. Aksi durumda kopya içerik, özensiz ve duyarlı(responsive) olmayan tasarım, karışık menü düzeni ve kendinizle ilgili bilgi eksikliği size yarardan ziyade zarar getirecektir keza isminizi zedeleyecektir. Bu konuda hassasiyet seviyenizi yüksek tutmalısınız.
• SEO İle Rakiplerinizden Sıyrılın
SEO(Arama Motoru Optimizasyonu) web sitenizin kalbi gibidir. SEO çalışmalarını gerçekleştirmeden, internetin derinliklerinde kaybolmanız işten bile değildir ve sitenizin hiçbir anlamı olmayacaktır. Örneklendirecek olursak; bir ürün veya hizmet alacağınızı varsayalım. İlgili anahtar kelimeler ile arama yaptığınızda karşınıza çıkan sonuçlardan hangi sıradaki siteleri ziyaret edersiniz? Cevaplarınızı tahmin eder gibiyim; çoğumuz maksimum ilk sayfada sıralanan sonuçlara bakmaktayız. Nadiren bazılarımız ikinci sayfaya da göz atmaktadır ve çok azımız üçüncü sayfayı ziyaret etmektedir. Vurgulamak istediğim olayı anladığınızı düşünüyorum. Peki SEO puanınızın yüksek tutmanız ve trafiğinizi arttırmak için neler yapabilirsiniz? Sizler için maddeler halinde sıralayacağım.
– Siteniz kullanışlı ve responsive olmalı. Unutmayın ki artık mobil kullanıcılar, bilgisayar kullanıcılarını geçmiş durumda. Kullanıcı sitenizde aradığı bir ürün veya hizmeti maksimum 3 tıklama ile bulabilmelidir.
– Site açılış hızınız yüksek olmalıdır. İnternet kullanıcıları 3 saniyeden fazla sürede açılan siteleri henüz açılmadan terk etmektedir. Açılış hızınızı yüksek tutmak için görsellerinizin boyutlandırılmasına ve çözünürlüğüne dikkat etmenizin yanı sıra sitenizin üst (head) kısmında bulunan JavaScript kodlarını minimalize etmelisiniz.
– Kesinlikle ve kesinlikle siteniz özgün içeriklerden oluşmalıdır. Google tarafından kopya içerik uyguladığınız tespit edildiğinde siteniz, ismiyle dahi aransa da sonuçlarda gözükmeyecektir. SandBox a girecektir.
– Ürün ve hizmetlerinize özgü blog yazılarınız ile sitenizi güçlendirebilirsiniz. Kullanıcıların anahtar kelimeler ile arama yaptıklarında sonuçlarda bu yazılarınız onlara görünmesini sağlayıp, sitenize ziyaretçi çekebilirsiniz.
– Sektörünüz ile ilgili kişi veya markalardan link alabilirsiniz. Bu sayede Google arama motoru örümcekleri tarama yaptığında sitenizin linkine başka ilişkili sitelerde de rastladığında sizin güçlü bir yapıya sahip olduğunuzu anlayıp, sıralamalarda daha önde olmanızı sağlayacaktır. Burada önemli nokta, her siteye link verip, link almamanızdır. Sadece ilişkili markalar ile bu işlemi uygulayın.
– Blog yazılarınızı resim ve videolar ile güçlendirin. Google artık video içeriklere çok daha fazla önem vermektedir.
– Resimlerinize alt etiketi eklemeyi unutmayın. Arama motoru botları, resimlerinizi okuyamaz fakat alt etiketler ile görselinizin ne ile ilgili olduğunu onlara aktarabilirsiniz.
– Sayfalarınızın iç optimizasyonunu yapın. Sayfalar arası geçişleri iç linkler ile güçlendirin.
– Sitenizi mutlaka Google ve diğer arama motoru araçlarına ekleyin. Bu işlem sitenizin kimlik kazanmasını sağlayacaktır. Eğer bunu yapmaz iseniz yukarıda bahsettiğim maddeleri yapmanız hiçbir sonuca etki etmeyecektir. Başka bir deyişle zombi bir siteniz olur.
• Sosyal Medya İle Gücünüze Güç Katın
Günümüzde neredeyse herkesin aktif olarak kullandığı en az bir sosyal medya hesabı bulunmaktadır. Sizde markanızı güçlendirmek için bu yoldan faydalanabilirsiniz. Sosyal medya üzerinden paylaştığınız içerikler yine özgün olmalı ve efektif hale getirilerek kullanıcıların dikkatinden ve beğenisinden kaçmamalıdır. Belli bir takipçi ve konuma ulaştığınızda çekilişler düzenleyerek çok daha fazla takipçi ve dolayısıyla potansiyel müşteriye ulaşabilirsiniz.
Markanıza açabileceğiniz önemli bazı sosyal medya platformları şunlardır;
Facebook, LinkedIn, Twitter, Instagram, Pinterest olabilir.
Bu platformların hepsinde aynı içeriği paylaşmazsınız. Sonuç olarak bu platformların kuruluş amaçları ve hitap şekilleri farklı olduğundan sizde buna göre gardınızı almalısınız. Örneğin, Facebook’da karakter sınırı yokken, Twitter’da karakter sınırı vardır.
Sosyal medya hesaplarınıza iletişim ve site linkinizi, sitenize de sosyal medya hesaplarınızı eklemeyi unutmayın.
• E Posta Pazarlaması Yapın
Dijital Pazarlamanın doğuşu e posta ile başlamıştır. Hedef kitlenizi belirleyerek, onları sektörünüzdeki gelişmelerden, yaptığınız kampanyalardan, kişiye özel sunmuş olduğunuz harika tekliflerden haberdar edebilir ve sitenizi ziyaret etmelerinin önünü açmış olursunuz.
Dijital Pazarlamanın temellerini öğrendiğinize göre işe koyulabilirsiniz. Aklınıza takılan soruları yorum kısmında paylaşmaktan çekinmeyin. 😊